zamanı yok
samimi bir lisan
rüzgarın dimdik duruşu
ve aydınlık siyahı var
komşu masalar,
ve karmaşık patikalara acılıyor her dem
şehrin meraklı kirpikleri
şimdi,
omurgası tam bir bekleyiş
bunlar : kendime notlar
uzun zaman,
uzun zaman önceydi gece,
ve
aralıktı kirpikleri denizin
uyku değil
gündüzün küskün şavkı
denizin kıyısına vuran kara köpükler,
ve şairlerin hatırlanmayan koyuluğunda
bir kahve telvesi gibi
acı ve koyu söz
ve,
ve birden başladı
soluksuz bir siyah-beyaz/
siyahın içinden çağladı,
tomurcuklanmaya bugüne.
gözyaşlarında derin bir iç çekiş
ve gülümsemenin yetimhanesinde
metafaorlar, meta forlar
nice.
hoşgeldin.
yıldızlar hiç bu kadar yakın olmamıştı,
hani bir parça sağa başı eğik bir gövde gibi
ve
elinden tutup çekiştiren bir çocuğun ayak süreyişi gibi
tozlu mu tozlu serinkanlı gündüzlerin sıcağı,
gibi.
yıldızlar hiç bu kadar yakın olmamıştı,
omzuna yorgun vuran bir insan başının dalışı gibi
tek nefeste okunan bir c.d.de andrade şiirinin son dizesi gibi
cılız akan bir musluğun damlasından çağlayan nehirler,
gibi.
yıldızlar hiç bu kadar yakın olmamıştı
kısaca
seni seven bir tarafım var:
dümdüz bir coğrafyanın köşelerinden akan,
güneş dolu saçlarından başlayan...
sana kızan bir tarafım var:
dişlerinin arasından sızan umarsız gündoğumuna
ve düşlerime çöken kara telveye
kendime bir çift sözüm var:
yazmazdım önceler öncesi,
tövbeler olsun/du şiir ve ilk hecesi.
kısaca,
avrupa dizili yamaçlarında,
sıralanıyor şimdi tek tek latin alfabesi
.] © 2008. Template by Dicas Blogger.