ve işte huzurlarınızda :) beklenen yazı :)orcinal bu orcinal
Bugünden geçmişe bir not
yarın yok ki, sonra olsun…her gün var ,adı ilk gün, adı bugün…hissedilenlerde, yaşanılanlarda saklı daima…şiirler var dizi,dizi satırlar ardında…emeği var sevginin…yolun sonunu bilmeden yürümek var tek bir nefeste nefesin yettiğince…var olduğundan beri dünya gün doğumları, batımları var ufuk çizgisinde hala…önce var işte sadece bugünde…dünü varsa da bugünün…bugününde,bugün güneşi var havası var suyu var tozu toprağı var…dünü unutma demişti şair ama yaşayanın var ise onu sev demişti işte yine aynı şair…
çoğu zaman bir ağaca baktığımda doğanın büyüsüne hayran kalırım, aklım almaz hala çoğu şeyi…göremediğimiz toprak altından, köklerden başlayıp gökyüzüne uzanan kıvrımların incecik dalların ve yeşilin bin bir tonu maviye nasılda özlemle el sallar,muhteşem bir dal parçası öyle bir kıvrımla yol alır ki kendine değil değme sanatçıların soyutlamaları dersin,yerçekimini yer çekmez kıldırır hani sağlam bir gövdenin en büyük başkaldırısı,muhteşem bir leke dersin gökyüzü eskizinde vs…
bir ses duyarsın işte bunları düşünürken tamda usulca,
sessizliği bozmaktan korkan bir ses, huzur yüklü, sevgi yüklü …
"ne düşünüyorsun?" der -aynı haliyle-
hiç "sadece ağaca bakıyorum", dersin -aynı haliyle- ve minik bir gülümseyişle sıkıca sarılırsın ona iki elinle, o’da seni sarar sıkıca, gözlerini kapatırsın o huzur kokusunda…güvendesindir sevdiğinin yanında...hiç bitmesin istersin o an o huzur dağıyla…
justine’nin,clea’nın mektubunu yanıtlamamasının çok haklı bir nedeni var aslında anımsadığım,sonucu sunan bir neden…okumadım ben dörtlüyü justine’dan sonra,halada okumadım…biliyorsun aslında,
okumam doğru olmazdı çünkü……….
neyse
birde şu saatte gözkapaklarının ardındayken sen, oturduğun yerden hiç kımıldamadan yüze dayalı bir el’in desteğiyle, seni sessizce seyretmek saklı aslında özgürce...sana yakın, kendinden uzak…şimdide…şu anda işte...
günlerden kiraz olsun mu yine…
,geçmişten bugüneydi aslında bu not.
''böyle yazıları anamanşette görünce çok seviniyorum ben demişti'' birde sevgili krakercim 'dünde'....
ne denir siz söyleyin bu vatandaşlara,çirkinliklerine!yaşamları kopyalamak bu kadar basitse eğer ruhlarındaki bu çöpleri nasıl temizleyeceklerini bir zahmet düşünmeye başlasınlar...kabul bana bugün eğlence çıktı ama ,zarardalar kendilerine...
yarın yok ki, sonra olsun…her gün var ,adı ilk gün, adı bugün…hissedilenlerde, yaşanılanlarda saklı daima…şiirler var dizi,dizi satırlar ardında…emeği var sevginin…yolun sonunu bilmeden yürümek var tek bir nefeste nefesin yettiğince…var olduğundan beri dünya gün doğumları, batımları var ufuk çizgisinde hala…önce var işte sadece bugünde…dünü varsa da bugünün…bugününde,bugün güneşi var havası var suyu var tozu toprağı var…dünü unutma demişti şair ama yaşayanın var ise onu sev demişti işte yine aynı şair…
çoğu zaman bir ağaca baktığımda doğanın büyüsüne hayran kalırım, aklım almaz hala çoğu şeyi…göremediğimiz toprak altından, köklerden başlayıp gökyüzüne uzanan kıvrımların incecik dalların ve yeşilin bin bir tonu maviye nasılda özlemle el sallar,muhteşem bir dal parçası öyle bir kıvrımla yol alır ki kendine değil değme sanatçıların soyutlamaları dersin,yerçekimini yer çekmez kıldırır hani sağlam bir gövdenin en büyük başkaldırısı,muhteşem bir leke dersin gökyüzü eskizinde vs…
bir ses duyarsın işte bunları düşünürken tamda usulca,
sessizliği bozmaktan korkan bir ses, huzur yüklü, sevgi yüklü …
"ne düşünüyorsun?" der -aynı haliyle-
hiç "sadece ağaca bakıyorum", dersin -aynı haliyle- ve minik bir gülümseyişle sıkıca sarılırsın ona iki elinle, o’da seni sarar sıkıca, gözlerini kapatırsın o huzur kokusunda…güvendesindir sevdiğinin yanında...hiç bitmesin istersin o an o huzur dağıyla…
justine’nin,clea’nın mektubunu yanıtlamamasının çok haklı bir nedeni var aslında anımsadığım,sonucu sunan bir neden…okumadım ben dörtlüyü justine’dan sonra,halada okumadım…biliyorsun aslında,
okumam doğru olmazdı çünkü……….
neyse
birde şu saatte gözkapaklarının ardındayken sen, oturduğun yerden hiç kımıldamadan yüze dayalı bir el’in desteğiyle, seni sessizce seyretmek saklı aslında özgürce...sana yakın, kendinden uzak…şimdide…şu anda işte...
günlerden kiraz olsun mu yine…
,geçmişten bugüneydi aslında bu not.
''böyle yazıları anamanşette görünce çok seviniyorum ben demişti'' birde sevgili krakercim 'dünde'....
ne denir siz söyleyin bu vatandaşlara,çirkinliklerine!yaşamları kopyalamak bu kadar basitse eğer ruhlarındaki bu çöpleri nasıl temizleyeceklerini bir zahmet düşünmeye başlasınlar...kabul bana bugün eğlence çıktı ama ,zarardalar kendilerine...
ve] o yazıdaki her kelimenin bir anlamı var malesef,imlasının bile,
bir -her gün-/ün bile,
anlatması zor,hissetmek lazım...
18 Comentários:
tamam işte tarihide ortada şahitlerde var lütfen yanına bırakma onun lütfen cgdmt
emir telakki ettim bile:)
ne söz dinler akıllı kızmışın sen :)
hanımefendinin yazısını okudun mu!şok şok sayın seyirciler gibi oldum bir anda,bir şeyin sağındn dolanmalar, solundan geçmeler,,imalar ki nefret ederim, arkasından bakmalar... vs.lerle hayat geçmez, geçemez ki:)de nasıl müstesna bir kişiliktir,nasıl bir vicdandır,nasıl yastığa konan baştır,insan bir sormaz mı kendine
link versene ya aradım birşey bulamadım
bu yazının son paragraflarına bak,başında bir alıntı haber var...
http://yankihaber.com/author_article_detail.php?article_id=283
yorumlara azıcık bu şekilde yanıt veriyor üslubunca mavzer:)ki sinirbozucugil dediğim buydu:)
gördüm evet imalı birşeyler yazmış sanırım senin yorumlarına göndermeler yapmış.Bu alaycılıkları yanlarına kalmamalı ya deliriyorum ısırıp koparacak birşeyler arıyorum şu an varyaa
aynen,onun gibi bir tuhaf şey kıyısından köşesinden dolanmışta dolanmış,sinir bozucu velhasılı dediğim gibi...başka türlü kendini nasıl inandırsın ki,yoksa nasıl kendini ikna ederki insan...sevgili elif deran önceden yazmış olduğu bu konuya yakın bir yazısını bu akşam bloguna koyacakmış sabırsızlıkla onu bekliyorum şimdi açıkçası ...
@Ve..ee işin tadını almış çalan çalmaktan vazgeçemez.Bana sorarsan haddini bildir derim elinde delilin var bu hareketin belki emsal teşkil eder böyle olaylar azalır ama uğraşmak ister anacım, zamanın varsa uğraşmalısın yapmazsanda, o mesut sen haksızlığa uğramış hayat devam eder elbette.Kendi haline bırakmak nasıl ceza olur ki ?
http://yankihaber.com/author_article_detail.php?article_id=153
şaka gibi bir şey ya!!!şimdide gizliadanın bir yazısına alenen çarptım,daaan:)))feci bir şey bu inanılmaz,bir kaç yazı arıyordum şimdi şu gözünü sevdiğim googleden korkunç ya korkunç...
bu yazının girişi yekruseha diye bir arkadaşın op den yine:)))devamı hafızam beni yanıltmıyorsa eğer k.iskenderin bir şiiri,neyse...işte bunu bu yüzden kendi haline bırakmak lazım belki krakercim ,kendisi değil çünkü....
http://yankihaber.com/author_article_detail.php?article_id=61
gerçekten şaka gibi.. bir başkasının özelini, bu kadar pervasızca kendininmiş gibi nasıl sunabilirsin?.. anlatması da, anlaması da çok güç hakikaten.. tekrar tekrar baktımda, bu pişkinliği yüzüne vurmuş kadıncayizin sayfalarına.. acıdım kendisi olamayaşına..
allah hepimizi böylelerinden ve öylelerinden korusun,amiiiiin...
korkunç yani,bu prometeus taklidi semra hanım:
http://yankihaber.com/author_article_detail.php?article_id=170
buda orjinali :
http://64.233.183.104/search?q=cache:t27hpOM1LhYJ:www.onpunto.com/ShowBlog.aspx%3FWeb%3Dbulentgurluk%26CId%3D157125+G%C3%BCndemin+belirlenmi%C5%9F+konular%C4%B1+i%C3%A7inde+d%C3%B6n%C3%BCp+durmaktan&hl=tr&gl=tr&strip=1
bu copypaste: http://yankihaber.com/author_article_detail.php?article_id=156
bu orjinalmi orjinal: http://www.ereglionder.com.tr/onder/yazilar.asp?yazi_id=868
bu benim yaptıklarım mı şaşkınlık ve inanamazlığın yol açtığı bir tür şok hali...korkunç ya daha bir sürü buldum böyle,buda benim ergenekonum :)
ya vallahi, bu kadın ergenekon gibi her yere konmuş.. güler misin, ağlar mısın?.. :)
Kendi beyni yaratamıyor,bir başka beyni copyliyor...Ne kadar acınası bir durum,ne kadar zavallı bir durum...Neyseki yazının manşetini bulmuşsun...Gerçi bu tipler,minareyi çalarken kılıfını hazırlarlar..Yazık!
Yorum Gönder