1/25/2009

18:07

kısa aralıklı uzun lambalarda
göz kırpan şehir akşamlarında
karşılaştı yürür gibi iki gölge

ürkek tedirgin damlaların
göğe tırmanan şavkında
vuruştu iki el bileklerin renginde

yokuş aşağı vurduğun prangaların
ayrılmış zincirlerinde
çözüldü gözü kapalı kelimeler,
ağlamaklı güverte yamaçlarından
açıldı yeni dünyaya
misinanın ucundaki düşler,
ıslak sokakların
korkar gibi yürüdüğün karanlıklarında
bakar gibi olduğun sarmaşıkların
saçlarına dolalı tanelerine doldu son hece,
parmakuçlarında okuduğun buseler
seslenmemiş önsöz gibi canlandı birer ikişer
her ne hikmetse!
sorgusundan sual olunmaz niyetler

hayat bu ya!
bir parça masal gölgesi
dinlediğin bir altıok şiiri
ellerini çırptığın rüzgarların
kanat açan şarabi rengi
dizlerin üzerine çöreklenen zamanın
hep geç kalışları
aldandığın kendinin
aldatılış dolu hülyaları
bir çift ağzı doğru kelimenin
erken sönen aydınlıkları
telaşlı konuşların
erken yalpalamaları
hüzünler var birde
dönen dünyanın miladı tekrarında
suya batan gün renginde,

hep mi, söylenmedik bir son söz
dilin kıtalar uzağında
çatışma bu sessizliğe bulalı suskunlukta
ölüyor sırtını döndüğün akşamlarda
yazmaya kelime bulamadığın
siyahın akan kırmızılığında

1/14/2009

blognot

yağmur var bu gün şehirde/kafam karışık/p.ertesi akşamı r.oxigende lale plağın sahibi süper ötesi cd ler çalıyor/ist.bir dava ne yap et seyret ama seyretmeden önce dinle/bir şeyler oluyor sanırım iyi/sokaklarda yürümek istiyorum kendimle/alışkanlık sanırım akışkanlık karşıtı/'insanlık'tan nasibini almamış devletlerden nefret ediyorum/aynı oranda daracık kaldırımların ortasında durup geleni geçeni engelleyenlerden de/raf güzel dergi/bazen bazı şeyler çok sığ ve anlamsız geliyor özellikle bazı insanların uğraştığı bazı mevzular/sia iyi çok iyi söylüyor/'krakerkelebeki'ne huzurunda teşekkür etmek istiyorum bir kere daha sana böylesi ruh kattığı için,yağan karın keyfini çıkar blogcum sade ve net/barış manço vapuruyla hep gidip gelmek istiyorum/bazen buradaki martılar özellikle bir çatıya doluşuyor aynı yön ve aynı duruşta ve aynı komiklikte/salep tarçınlı ve sıcacık ve süper

ve 'şehmuz cedikçi' bu isim unutulsun istemiyorum blog,ne desen boş bu güzel adam için,hayat kavgası için,o ekmek kuyruğu için, okuduğum sadece bir haber değildi sanırım,çok ötesini anlattı bu resimleri bu dürüst adamın...

1/08/2009

çiy tanesi







tütüyor kış akşamlarının
kırmızıya sevdalı şiir çatıları


dumanlı bakışların gölgesinde
yakın kıyıların sabahı


vapurun mat boyalı gövdesi
arşınlarken mavinin soğuk rengini
köpük, köpük kanatları açılıyor
bulutların çiy taneleri dansında

elleri sıcak şehir akşamında
henüz aydınlanan sokak büfeleri,
ve küçük adımları var karanlığın
yaklaşmaktan korkar,sokak lambaları sarılığına…







.] © 2008. Template by Dicas Blogger.

TOPO