yürümek güzel
yürümek güzel kendini unuttuğun sokaklarda
aldırmadan sıcağa
dinlemeyerek adımların sancısını,
2 liraya hayat satan ellerin terinde
yokuş aşağı inmek arnavut kaldırımları bir çırpıda
bilmediğin pencerelerin ardından atlamak
ve koşmak bilinmezliğin gebe gözlerine
fırlatmak öncesini
bir öncesini
ve hep öncesini
hafiflemek sonra kapalı göz tenhalıklarında,
kuru kalabalık sesler yontulurken
susmak derin derin
yürümek güzel kendinle
kendini unutabildiğin sık gölgeliklerde
kirpiklerini söküp gözyaşından
duymayarak ta parmakların yankısını
ve köşede kaybolan gölgenin ebruliğinde
şaşkın tüten bakışlarını,
unutmak güzel işte
güzel unutmak
tanıdık sana sarılmak gibi
unutmak sonra işte yabancı seni
ve yürümek güzel işte,bilmedik mevsimlerde seni
yürümek güzel
şehrin akşama çalan renginde
güzel yürümek
martılar konuşlanırken galata köprüsü üstünde,
beklediğin iskele yamacında
dalgalanıyorken şimdi karşı ezan sesi
yürümek güzel gözlerini diktiğin deniz sarhoşluğunda
yürümek güzel mırıldandığın bir kaç dizede
ve anımsamak sonra ama şiiri
çatlağın sızan akdeniz mavisinde
sonra yalpalamak rüzgarın sarı sevincinde
yürümek güzel
dinleyerek usulca dalgaların kıyısını
bankalar caddesinin ıssız yalnızlığını
sarayburnu uzanmışken yine nazlı gövdesine
yürümek güzel
adım adım kenti gözlerinle
göğe çekili ay renginde
2 Comentários:
yürümek güzel de sevgili bir de sen olsan yanımda ay'ın aydınlattığı yolda...
bulamamak peki?
Yorum Gönder