kırmızı gece
parçalanıyor kırmızı gece
sokağın sessiz çağrısında
cama vuruyor yağmur
ve üşüntülerin keskin nefesi,
ve ne çok ıslandı gelincik orkide yamacında ,
damlalar
çoğalmıyorken artık mevsimler kendi içinde,
acıtıyor kirpiklerin gözlerine değdiği yer
ileride parçalanıyor eller ve kemikleri vazonun
kırmızı yüzlü gecenin ardında
terli bir nefes esiyor kuzguni zaferlerinden
kanıyor ellerin, vazonun kırık geçitlerinde
mahkum edildiği yaşam çeperinde
planlı bir oyunun son kurbanı kendinde
açılıyor upuzun vadilerinde inançsızlık
düşüyor başın önüne kırmızı gece
nasıl döner sahi yörüngesinden sapmış dünya
matemini sarmalarken hala
günah değil mi! suskun ağıtlarına
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder