3/31/2009

uçurtma

anlatılıyor/mış lı düşler diyarı
dinliyor/mış lı gelecek zamanı

durdu kağıt uçurtma
küskün göğün saklı renginde,
dalgalanmıyor tırnakları haylaz çocukluğu
dizleri yamalı gün seçkisinde

konuşuyor herkes kelamın dilinde
oysa konuşmaya hasret kelimelerde
mavi ne kadar maviyse
ha bir kelime fazla
ha eksik bir kelime,
anlaşılamadıktan sonra
biçare anlatmak kendini niye,

dinlemiyorken daha sabahı
yüzüne vuran martı renginde,
bir kadehe dolmuyorken akşamların gün eşrengi
şarabın suçu mu bu kendi rengi!

kendini unuttuğun yokuşlarda
bitmeyen hesaplaşmalarda
konuşuyor sokaklar çok sesli
umulmadık balkonlardan

adımların ardına

gözlerini kısıp baktığın bulut beyazında
alı al,moru mor denizler, hep erguvanlarda
yaramaz yunusların sevinci sanki
bu senin gözlerinin hep bir tutamlık neşesi

unuttuğunu sanmadın hiç
unutulmadıkların kıyısında
anlatamıyorsun bak hala
yangının isli dumanını
ona/buna/şuna/


kendi pencerelerini açmış insan gölgesi
durduğu yerden bakıyor,
yok mu adım atmaya karşı balkonun kıyılarına
nemrutun gün görmemiş ayazından hala,

eğilsen dizlerinin önü bir adımlık surlar
korkmamışken akşamın karanlığından
bu seninki kifayetsiz kelimeleri yine şiirin
anlayamadıklarının hediyesi işte bir gün
neresinden yazsan
başı bir
sonu bir

yoruldu kırık uçlu uçurtma

mış lı masallar diyarında

3/29/2009

ceviz masa













hani uzaklar açılmıştı

bulutlar mavide kaybolmuş, güneş kollarını sarmıştı kendine,tek göz bir yontuda balıkçı ağları salınıyordu korkusuzca köpüklerin ardında, aralarda boşluklar oluşturuyordu zaman, adım adım dalgalanıyordu sanki günün yüzüne vuran demi, buğulu geçitlerde köprü altları saklanıyordu utangaç/korkar, şarabın kırmızılığı bulaşıyordu en çok adımlara ve galata köprüsünün ışıklarını seviyordum hep yanında
sonra haliçin o dinginliğinde huzur buluyordum cam ardı, parmaklarınla sıkıca kavradığın sigaranın canı acımıyordu belki ama son sürat gittiğin akşamlarda ardın vardı beni hep inciten, kentin ışıklarına karışıyordu arabanın hızı çoğu anlarda
belki de sen
bilemiyordum aklından geçenleri ,neler düşündüğünü bu anlarda ama,
korkuyordum konuşamadan sana
neden mi korkardı insan
korkuyu keşfetmemiş çocuklar değildik artık, sanırım ondan
yüklerimiz vardı sırtımızda seninki sana ağır benimki bana çok fazla...cüretkar, meydan okuyan tavırlarımız vardı biraz küstah, bu hayata,yürüdüğümüz yol bilmediğimiz bu ortaklık adınaymış o karşılaşmamızda, o akşam ne dedin bana, ben ne dedim sana ,unutmadım hepsi aklımda
ne söylemeliyim ki şimdi
ansızın karşılaşmıştık ya hani hesapsız zamansızlığımızda
affet!
sitemkar olmalı mıydık bu an’a ya da o an’a ama, bilmediğim için işte hep gülümser sana bırakıyorum bu an’ı ya da o an’ı çocukluğumla
hiç bilmediklerin olmadı mı diye sana sormak istedim aslında ama soramadım beni durduran duvarlarında o korumacı gölgende,hep mağrur hep başı dumanlı dağlar gibisin ay gölgesinde ,
ve işte çoğaldı tomurcuklar sürgün verdi bu sessiz gölgende, yeşerdi en imkansız sanılan gerçekler bugünde


usulca zarfı kapattı kadın/ceviz masanın sarı ışığında çıktığı yolculukta/tuhaftı ama korkmuyordu bu defa/özgürlüğü hissetmeyeli yıllar geçmişti gözlerinin çeperlerinde/ gülümsedi kendine/usulca kalktığı masasından /ay gölgesi vuruyorken penceresine

3/01/2009

sessizlik




her kendine küstüğünde insan
göç ediyor kıyıları kurak çöllere,
başı dumanlı dağlardan
yankılanıyor çocuk geçmişin,
uzaklar kürek çekiyor kendine
yakınlaşıyor sanki kalbin sancıları

her kendine küstüğünde insa
sırtlandığı yıldızları bırakıyor ellerinden
gece açılıyor ürkek bakışlarında
yorgun ressamın avuçlarında

tanelerle dolu renklere,

her kendine küstüğünde ins
sevilmedik sokakların şarkısını çalıyor mızıka
iki telli bağlamanın kör oturuşunda
bir çocuk paslı ellerin hep yamacında

her kendine küstüğünde in
nasırlı ellerin çatlakları açılıyor
korkuyor, konuşmaya gündüz yankısı
karışıyor, gece ruhlu kanat yankısı


her kendine küstüğünde i
anlatamadıkların kıyısında eksiliyor suretin

bir damla çoğalıyor
içinde açıyor kuzguni mevsimler

ve her kendine küstüğünde

çoğalıyor sessizliğin sesi

.] © 2008. Template by Dicas Blogger.

TOPO