Huysuz değilim!
BİR KAHVE İÇİMİ Ece Ayhan İkinci Yeni’nin sivri dilli şairi Ece Ayhan, tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi’nde, çektiği onca acıya rağmen kalemi elinden bırakmıyor. Kendisi için yapılan "huysuz şair" yakıştırmasını kabul etmeyen Ece Ayhan, bizde hakkını savunana huysuz dendiği görüşünde. |
Bakın bir örnek vereyim. Vaktiyle ya herru ya merru diyerek Zürih’ten Türkiye’ye döndükten sonra menenjit oldum. Bir arkadaşla Boğaziçi Köprüsü’nde gidiyoruz. Sultantepe’de balkonda otururken şiir ekseninde düşünürdüm, karşıya geçen motorlardaki balonculardan para alıyorlar mı diye. Tam köprüden geçiyoruz bir yandan kusuyorum menenjit yüzünden, bir yandan da baloncuları soruyorum arkadaşa. Yani dün ve bugün, hastalıkta ve sağlıkta hep şiir düşündüm ben.
Bu sabah...
Hayır... Daha çok müsvedde.
Şu çekmeceyi çekin bakayım bir zahmet... Oradaki büyük kağıt... Evet o... Şöyle yazmışım: "İnsanın sınırı var mı yok mu göreceğiz/ kuyruğu titretmeden önce"
Aslında her şey bir metafor. Borges "Belki de bizim hayatımız, ormanda geceleyin avının peşinde sessizce ilerleyen bir kaplanın kafasından geçenlerdir" diyor.
İçimde çok kırık dökük çekmece var. Epey kırıldım.
Yalnızlık çekmem, canım hiç sıkılmaz benim. Biraz sivri dilliyimdir. Şairler çok boyun eğmişler, parası pulu, imkanları olan egemenlere. Eğmemeleri gerekirdi aslında. Bazı şeyleri hiç kurcalamamışlar. Ona çok kızıyorum. Böyle böyle birçoğuyla aram giderek açıldı.
Orhan Veli’nin sevgilisi Nahit Hanım "huysuz" derdi bana. Nahit Hanım’ın arkadaşlarını Afet İnan’ı, Ahmet Adnan Saygun’u, Nurullah Ataç’ı eleştirirdim. "Sus huysuz herif" derdi Nahit Hanım. Aslında hiç öyle huysuz biri değilim. Yıllar önce Arif Damar’la oturuyoruz. "Valla ben halim selim bir adamımdır" dedim. Şöyle bir baktı: "Öyle mi?" dedi. Çünkü duydukları başka türlü şeyler. Bir de ben hakkımı savunurum. Bizde hakkını savunan huysuz oluyor.
Can Yücel’le Cemal Süreya’nın.
Valla kafayı çekerlerdi... Can kadar değil ama Cemal de son dönemde kendini içkiye vermişti. Ben de konsomasyon kadınlar gibi içer gibi yaparak katılırdım onlara...
Şimdi oraya kadar gitmeyelim. Birinci elden siyasal bir şey bu.
Geçemedi aslında. Geçseydi iyi olurdu tabii...
Bilmiyorum. Karamsarım ama bir gün mutlaka...
http://www.milliyet.com.tr/ozel/kitap/990828/ece.html
28.08.99
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder