gökyüzü rengi
karanlığı aydınlatıyor beyaz
ve sanki uzak ışıkları var siluetin
vapurun paslı yanaşıyor gövdesi
öğle rüzgarı adımlarında geçgin,
elleri kavruk kent güneşinde
cevapsız bir soru şimdi örtülü gözlerin perdesi,
bir tek şahit yok yalnızlığa
tekil çoğalışın yalın ayazında,
ve sanki uzak ışıkları var siluetin
vapurun paslı yanaşıyor gövdesi
öğle rüzgarı adımlarında geçgin,
elleri kavruk kent güneşinde
cevapsız bir soru şimdi örtülü gözlerin perdesi,
bir tek şahit yok yalnızlığa
tekil çoğalışın yalın ayazında,
tekin değil oysa çocuk köşeleri şehrin
ekşi dişleri dökülüyor kaldırım üstü kahvelerinin
tanımadık coğrafyası seriliyor kahverengi sesin
sen varsan ya da ben varsam:varoluyorsa ancak varlık
sen varsan ya da ben varsam:varoluyorsa ancak varlık
o ya da bu,
gerisi boşluk uzamda,
bir boşunalık yazgısı o halde varlığın adı
gerisi boşluk uzamda,
bir boşunalık yazgısı o halde varlığın adı
ne acı!
yoklukta varlığın kelime anlamı
peki, gecelerin nerededir kanatları.
sahi nerede saklanır ki gündüzün martı yarasaları,
incinmez mi durgun su
ardını döndüğünde kıyılarına vuran,
dalganın salkım saçak asma köpüklerinden.
bir oyun mu hep hayat
en çok seven mi en önce hep yakalanacak
bulutlar ne kadar yakın ve ne kadar uzak oysa,
ve gökyüzü sanki tamda bu!
düş ile gerçek arasında asılı kalan
peki, gecelerin nerededir kanatları.
sahi nerede saklanır ki gündüzün martı yarasaları,
incinmez mi durgun su
ardını döndüğünde kıyılarına vuran,
dalganın salkım saçak asma köpüklerinden.
bir oyun mu hep hayat
en çok seven mi en önce hep yakalanacak
bulutlar ne kadar yakın ve ne kadar uzak oysa,
ve gökyüzü sanki tamda bu!
düş ile gerçek arasında asılı kalan
cevapları kendinde sır olan
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder