arzuhalim
artık şehrin sabahı .
durgun
durgun
incecik bir tül gibi.
kesintisiz bir şarkının haykırışı
puslu izmarit yakası gibi
şehrin
kesintisiz bir şarkının haykırışı
puslu izmarit yakası gibi
şehrin
rengi mi
bu
bıraktığım yerde devam eden hayatn izleri
ağlamıyor artık dizleri kanayan çocuk gibi.
solgun gün çiçekleri gibi çağlıyorsa aydınlıklar
kelimelerin efendisi başka ne denir ki
bıraktığım yerde devam eden hayatn izleri
ağlamıyor artık dizleri kanayan çocuk gibi.
solgun gün çiçekleri gibi çağlıyorsa aydınlıklar
kelimelerin efendisi başka ne denir ki
hızlı kalabalıkların içindeki girdap
çekmiş bırakmaz artık seni
metaya başkaldıramıyor gövden senin
ruhundan yok olmuş gitmiş silinmiş
latin ülkesi izleri
acıtıcı
örtüsünü çekinirken şehir
yokluk bu
hala yokluk
acıtıcı
örtüsünü çekinirken şehir
yokluk bu
hala yokluk
gündüzün sesi
suya taralı izler buluyorum sokaklarda varlıksız
ihanetin hiç bitmeyecek sesi
magrittenin tablosu gibi aynalara bakan sen dolu
suya taralı izler buluyorum sokaklarda varlıksız
ihanetin hiç bitmeyecek sesi
magrittenin tablosu gibi aynalara bakan sen dolu
sanki ortaçağdan kalma bu meydanlar,
şimdi.
arzuhalim
beyaz bir zarfta kalemin ucuna düştü işte bu mühürle şimdi.
şiirdeki sesim
arzuhalim
beyaz bir zarfta kalemin ucuna düştü işte bu mühürle şimdi.
şiirdeki sesim
sessizliğim benim.
kapatılan bu şiirin
mühründe şimdi.
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder